Abdülaziz El-Suud, Suudi Arabistan’ın kurucusu ve ilk kralı olarak bilinen önemli bir liderdir. 15 Ocak 1876’da Riyad’da doğan Abdülaziz, Suud Hanedanı’nın bir üyesiydi. Osmanlı İmparatorluğu’nun güç kaybettiği ve yerel emirliklerin daha fazla özerklik kazandığı bir dönemde, Abdülaziz önemli bir liderlik becerisi sergileyerek Suudi Arabistan’ın temellerini attı.
Abdülaziz, babası Abdurrahman bin Faysal’ın liderliğinde yetişti ve genç yaşta liderlik vasıfları geliştirdi. 1902’de Riyad’ı ele geçirerek Suud Hanedanı’nın eski merkezi olan Nejd bölgesini yeniden kazandı. Bu başarı, gelecekteki Suudi Arabistan Krallığı’nın temel taşlarını oluşturdu. Abdülaziz, kabileler arasında ittifaklar kurarak ve Osmanlı İmparatorluğu‘nun zayıflığından faydalanarak Orta Arabistan’da etkisini genişletti.
1913’te Hasa’yı ele geçiren Abdülaziz, bölgedeki Şii nüfusunu da kontrol altına aldı. Birinci Dünya Savaşı sırasında, İtilaf Devletleri ile işbirliği yaparak Osmanlılara karşı mücadele etti. Savaş sonrası dönemde, Abdülaziz’in etkisi giderek arttı ve 1921 yılında Necid Sultanı unvanını aldı. 1925’te Hicaz’ı da topraklarına katarak 1926’da Hicaz Kralı ilan edildi. Bu birleşim, 1932’de Suudi Arabistan Krallığı’nın resmen kurulmasıyla sonuçlandı.
Abdülaziz El-Suud’un liderliği, modern Suudi Arabistan’ın kurulmasında belirleyici oldu. Ülkesinin ekonomik potansiyelini artırmak için 1938’de petrol arama çalışmalarına önem verdi. Arabistan Yarımadası’ndaki petrol rezervlerinin keşfiyle, Suudi Arabistan hızla zenginleşti ve dünya sahnesinde önemli bir aktör haline geldi. Abdülaziz, yabancı petrol şirketleriyle yaptığı anlaşmalar sayesinde ülkesinin ekonomisini güçlendirdi ve petrol gelirlerini altyapı projelerine yönlendirerek modernleşme çalışmalarına hız kazandırdı.
Abdülaziz El-Suud’un yönetim tarzı, geleneksel Arap liderlik yapısıyla modern unsurları harmanladı. İslami değerleri ön planda tutarken, Batı dünyasıyla diplomatik ilişkiler geliştirdi. Bu denge, Suudi Arabistan’ın hem bölgesel hem de küresel siyasette etkin bir rol oynamasına olanak sağladı.
Abdülaziz El-Suud, 9 Kasım 1953’te Taif’te vefat etti. Ardında, güçlü bir devlet yapısı ve zengin petrol rezervleriyle donatılmış bir ülke bırakarak tarih sahnesinden çekildi. Bugün de Suudi Arabistan, Abdülaziz’in mirasını sürdüren bir krallık olarak varlığını devam ettirmektedir.