KPSS Tarih konusu Ankara Antlaşması, Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olarak kabul edilir. Bu antlaşma, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası alanda tanınması ve diplomatik ilişkilerin normalleşmesi açısından büyük bir öneme sahiptir. Şimdi, bu antlaşmanın detaylarına birlikte bakalım.
Ankara Antlaşması, 20 Ekim 1921 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümeti ile Fransa arasında imzalanmıştır. O dönemde, Türk Kurtuluş Savaşı devam ederken, Fransa’nın Güney Anadolu’daki işgali söz konusuydu. Ancak savaşın gidişatı ve Türkiye’nin direnişi, Fransa’yı barış masasına oturmaya zorlamıştır.
Antlaşmanın imzalanmasıyla birlikte, Fransa işgal ettiği bölgelerden çekilmeyi kabul etmiş ve Türkiye’nin güney sınırları belirlenmiştir. Bu sınırlar, Hatay hariç bugünkü Türkiye-Suriye sınırının bir öncülü niteliğindedir. Bu sınır düzenlemesi, Misak-ı Milli hedefleri doğrultusunda önemli bir kazanım olmuştur.
Ankara Antlaşması’nın önemli bir diğer sonucu ise, Fransa’nın TBMM hükümetini Türkiye’nin yasal ve meşru hükümeti olarak tanımasıdır. Bu tanıma, Türkiye’nin uluslararası alanda kazandığı ilk diplomatik zaferlerden biri olarak kabul edilir. Aynı zamanda, bu antlaşma Türkiye’nin batılı devletlerle ilişkilerini geliştirmesi noktasında bir başlangıç noktası olmuş ve diğer batılı devletlerle gelecekte yapılacak anlaşmalara zemin hazırlamıştır.
Antlaşmanın koşulları arasında, taraflar arasında esirlerin karşılıklı olarak iade edilmesi, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi gibi maddeler de yer almıştır. Ayrıca, Fransa’nın bölgedeki yatırımlarına ve ticari çıkarlarına belli güvenceler verilmiştir. Bu durum, antlaşmanın sadece bir sınır düzenlemesi değil, aynı zamanda ekonomik ve sosyal ilişkilerin normalleşmesini hedefleyen bir metin olduğunu göstermektedir.
Ankara Antlaşması, Türk Kurtuluş Savaşı’nın askeri cepheden diplomatik cepheye taşındığı bir süreçte imzalanmış ve Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesini uluslararası arenada güçlendirmiştir. Bu antlaşma, sadece Fransa ile değil, diğer batılı devletlerle de ilişkilerin normalleşmesine giden yolu açmış ve Lozan Antlaşması gibi daha kapsamlı barış anlaşmalarına zemin hazırlamıştır.