Bugün KPSS Tarih dersimizde I. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte imzalanan ve Osmanlı Devleti için son derece önemli bir dönüm noktası olan Mondros Ateşkes Anlaşması’nı detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Mondros Ateşkesi ve anlaşmanın içeriği, şartları ve sonuçları, o dönemin Osmanlı Devleti üzerindeki etkilerini anlamamıza yardımcı olacak önemli unsurlardır.
Mondros Ateşkesi, 30 Ekim 1918 tarihinde Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan bir ateşkes anlaşmasıdır. Bu anlaşma, Birinci Dünya Savaşı’nın fiili olarak sona ermesini sağlamış ve Osmanlı İmparatorluğu’nun savaşta yenildiğini kabul etmiştir. Ateşkes, Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda, Agamemnon Zırhlısı’nda imzalanmıştır. Mondros Ateşkesi’nin önemli maddelerinden bazıları şunlardır:
1. Osmanlı orduları derhal terhis edilecek ve silahları İtilaf Devletleri’ne teslim edilecekti.
2. Osmanlı toprakları, İtilaf Devletleri tarafından işgal edilebilecekti; özellikle stratejik noktalar İtilaf Devletleri’nin denetimine bırakılacaktı.
3. Boğazlar, İtilaf Devletleri’nin kontrolüne geçecekti.
4. Tüm haberleşme ve ulaşım araçları İtilaf Devletleri’nin denetimine verilecekti.
Bu ateşkes, Osmanlı Devleti’nin fiilen sona ermesine ve İtilaf Devletleri’nin Anadolu topraklarını işgal etmeye başlamasına yol açmış; bu durum, Kurtuluş Savaşı’nın başlamasına zemin hazırlamıştır. Ateşkes şartlarının ağır olması ve Osmanlı’nın bu şartları kabul etmesi, Anadolu’da ulusal direniş hareketlerinin doğmasına neden olmuştur.
Mondros Ateşkesi, 30 Ekim 1918 tarihinde Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanmıştır. Ateşkes, Limni Adası’nın Mondros Limanı’nda, Agamemnon zırhlısında gerçekleşmiştir. Bu anlaşma, I. Dünya Savaşı’nın sona erdiğini ve Osmanlı Devleti’nin savaştan çekildiğini ilan etmiştir. Ateşkesin imzalanmasında Sadrazam Ahmet İzzet Paşa’nın yönetimindeki Osmanlı hükümeti ve Bahriye Nazırı Rauf Bey (Rauf Orbay) etkili olmuştur.
Mondros Ateşkes Anlaşması’nın şartlarını dikkate aldığımızda Osmanlı Devleti’nin ne denli ağır koşullarla karşı karşıya kaldığını görmekteyiz. Başlıca maddeler şu şekildedir:
- Çanakkale ve İstanbul Boğazları açılacak ve İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecektir.
- Osmanlı orduları terhis edilecek, silah ve cephaneleri İtilaf Devletleri’ne teslim edilecektir.
- Osmanlı’nın ulaşım ve iletişim hatları İtilaf Devletleri’nin kontrolüne bırakılacaktır.
- İtilaf Devletleri, güvenliklerini tehdit eden bir durum görmeleri halinde herhangi bir stratejik noktayı işgal edebilecektir. Bu madde, Osmanlı topraklarının işgale açık hale gelmesine neden olmuştur.
- İtilaf Devletleri savaş esirleri serbest bırakılacak, fakat Osmanlı esirleri serbest kalamayacaktır.
- Toros Tünelleri İtilaf Devletleri tarafından işgal edilecektir.
Ateşkesin şartları, Osmanlı Devleti’nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü tehdit eden unsurlarla doludur. Bu anlaşma, Osmanlı Devleti’nin fiilen sona erdiğini gösteren bir belge olmuştur. İtilaf Devletleri bu anlaşma sayesinde Osmanlı topraklarında askeri ve siyasi bir üstünlük elde etmiş, Anadolu ve çevresindeki işgaller bu dönemde hız kazanmıştır.
Mondros Ateşkesi’nin sonuçları ise Osmanlı Devleti’ni derinden etkilemiştir. Ateşkesin ardından, İtilaf Devletleri ve özellikle İngiltere, Fransa, İtalya ve Yunanistan işgal hareketlerine başlamıştır. Bu işgaller, Anadolu halkını derinden sarsmış ve sahip oldukları toprakları koruma arayışına itmiştir. İşgallerin başlaması, Türk Kurtuluş Savaşı’nın fitilini ateşlemiş, Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları liderliğinde milli mücadele hareketinin doğmasını sağlamıştır.
Mondros Ateşkesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun sonunu getirirken, Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşunun da başlangıcı olmuştur. Bu süreçte halkın milli bilinci uyanmış ve bağımsızlık mücadelesi tüm hızıyla başlamıştır.