Bugün sizlerle Türkiye Cumhuriyeti’nin erken dönem tarihinde önemli bir yere sahip olan KPSS Tarih konusu olan Moskova Antlaşması’nı detaylı bir şekilde inceleyeceğiz. Bu antlaşma, 16 Mart 1921 tarihinde Moskova’da Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükûmeti ile Sovyet Rusya arasında imzalanmıştır. Moskova Antlaşması, Kurtuluş Savaşı sürecinde Türkiye’nin uluslararası alanda kazandığı ilk diplomatik başarılardan biri olarak kabul edilir ve Türk-Sovyet ilişkilerinin temelini oluşturur.
1921 Moskova Antlaşması: Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümeti ile Sovyet Rusya arasında 16 Mart 1921 tarihinde imzalanmıştır. Bu antlaşma, Türkiye’nin doğu sınırlarını belirlemiş ve iki ülke arasında dostluk ilişkileri tesis etmiştir. Antlaşma, Ankara Hükümeti’nin uluslararası alanda tanındığı ilk antlaşmalardan biridir.
Öncelikle Moskova Antlaşması’nın tarihsel bağlamına bir göz atalım. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisi ve müttefik devletlerin Anadolu’yu işgali, Türk milletinin kaderini değiştirecek olan Milli Mücadele’nin başlamasına neden olmuştur. Bu süreçte, Türkiye Büyük Millet Meclisi, uluslararası alanda meşruiyet kazanmak ve destek bulmak adına önemli diplomatik adımlar atmıştır. İtilaf Devletleri’nin baskısı altında olan bir Türkiye, o dönemde kendi çıkarlarını savunacak dost ülkeler aramaktaydı. İşte bu noktada Sovyet Rusya ile kurulan ilişki büyük önem taşımaktadır.
Moskova Antlaşması’nın imzalanma süreci, iki ülkenin ortak çıkarlar doğrultusunda hareket etmesiyle başlamıştır. Rusya, o dönemde Bolşevik Devrimi’nin ardından kendi iç sorunları ile uğraşıyordu ve Batı’nın baskısına karşı yeni müttefikler arıyordu. Türkiye ise, bağımsızlık mücadelesinde uluslararası desteğe ihtiyaç duymaktaydı. Bu ortak çıkarlar doğrultusunda iki ülke arasında yapılan görüşmeler sonucunda Moskova Antlaşması imzalanmıştır.
Antlaşmanın en önemli maddelerinden biri, iki ülkenin birbirlerinin iç işlerine karışmama ilkesini kabul etmesidir. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu ile Çarlık Rusyası arasında imzalanmış olan tüm antlaşmaların geçersiz sayılması da kararlaştırılmıştır. Bu karar, özellikle Misak-ı Milli sınırları açısından Türkiye için büyük bir kazanım olmuştur. Çünkü bu sayede Doğu sınırlarımız Sovyet Rusya tarafından resmen tanınmış ve güvence altına alınmıştır. Ayrıca, Batum’un Gürcistan’a bırakılması ve Türkiye’ye belirli ekonomik haklar tanınması, antlaşmanın diğer önemli unsurlarıdır.
Moskova Antlaşması’nın imzalanması, Türkiye’nin uluslararası alanda yalnızlığını kısmen de olsa gidermiş ve Kurtuluş Savaşı’nın başarıya ulaşmasında önemli bir motivasyon kaynağı olmuştur. Bunun yanı sıra, Sovyet Rusya’nın Kurtuluş Savaşı boyunca Türkiye’ye sağladığı askeri ve mali yardım, antlaşmanın etkilerinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.
Moskova Antlaşması, sadece Türkiye ve Sovyet Rusya arasındaki diplomatik ilişkilerin değil, aynı zamanda Türkiye’nin bağımsızlık mücadelesinin de kritik bir dönemeç noktası olmuştur. Bu antlaşma, ilerleyen yıllarda Türkiye’nin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesine önemli katkılarda bulunmuş ve Türkiye’nin Misak-ı Milli hedeflerine ulaşmasında etkili olmuştur.